sohbet Things To Know Before You Buy
Genellikle şehirlerimizde zamana direnip günümüze ulaşabilen mimari eserler çoğunlukla kamusal yapılardır. ÇOkay az sivil mimari örnek günümüze kadar ulaşabilmiştir. Hiç yoktur demiyorum ama kamusal dediğim, cami, kilise, sinagog gibi ibadethane, saray, kışla, mescid, medrese, türbe, çeşme, okul, hastane dışında ev, köşk, konak diye adlandırdığımız en küçük birimler ne yazık ki çeşitli nedenlerle, daha ziyade de miras hukuğumuzun yanlışlığı ve rant ekonomisi nedeniyle yok olup gitmişlerdir.
kurdukları banka ile Konyalı esnafını soydukları, haksız kazanç sağladıkları bilinen ancak mahkemesi sonuçlanmayan, İlyas Çaha ve Yusuf Şar da dahil edilmişti. Bankanın kurucularından Fransız vatandaşı Abraham Haralamidis ise çAlright öncesinde sınır dışı edilmişti. Halep kentine yerleştirilen Yusuf Şar ve İlyas Çaha, Mütâreke’den (1918) sonra Konya’ya geri dönmüş, Millî Mücâdele’nin başlamasıyla da Konya’daki işlerini yürütmesi için Ermeni Avukat Markaryan’a vekalet vererek tekrar Suriye’ye gitmişti.
“Paşam sen o işi bana bırak. Hemen şuracıkta yanı başımızda Çayırbağı köyünde çOkay güzel hem de pek galabalık akan bir su var, onu getirtelim bu şehre”
Çifte Kubbeler olarak bilinen iki Türbeden kuzeydekidir. Ebubekir Niksari, Niksarlıdır ve bir Kalendari Şeyhidir. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin çağdaşıdır ancak onun 1273’te vafatından daha sonra vefat etmiştir. Sekizgen get more info planlı Kalender Baba Türbesi, Selçuklu Mimarisi üslubunda bir Karamanoğlu yapısıdır. XIII. yüzyıla tarihlendirilen türbe, 1950 yılında Eski Eserleri Sevenler Derneği tarafından onarılmış, en son olarak da 2005 yılında onarım görmüştür. Türbenin beden kısmı Sille ve kesme iri Gödene taşlarıyla, kubbesi ise tuğla ile inşaa edilmiştir.
Fotoğraf 4-1888 veya 1896 tarihli, Guillaume Berggren tarafından Alâeddin Tepesi üzerindeki Amphilochius Kilisesi (Eflatun Mescidi) temelleri üzerine inşaa edilmiş olan saat kulesinden çekildiği sanılan six parçalık Konya Panoramasının dört ve bişincisinin birleştirilmişi olan bu fotoğrafta henüz Yusuf Şar Konağı’nın (kırmızı işaretli alanda) ve Maarif Evleri’nin inşaa edilmediği görülebilmektedir.
Bizim programımızın olup olmadığında mütereddit bulunanlara onun tatbikat neticeleri olan fiiller ve eserlere dikkatle bakmalarını tavsiye ederim. Her geçecek gün milletin ortaklaşa çalışmasının yeni, hayırlı mahsülleri ve eserleriyle tetevvüç edecektir. Neticeler programımızın açık teyidi olacaktır. Kudretsiz dimağlar, zayıf nazarlar hakikati suhuletle göremezler. O gibiler büyük Türk milletinin yüksek seviyesine nazaran geri adamlardır. Fakat zaman bütün hakikatleri en geri olanlara dahi anlatacaktır. Arkadaşlar, ilim ve irfan heyetisiniz. Huzurunuzda bulunmaktan istifade ederek bir noktaya dikkat ve gayretinizi celbedeceğim:
Hepsinde ortak olan özellik ön ve arka yüzlerinde Fransızca veya Almanca Konya Hatırası yazısı bulunması ve fotoğrafların altında açıklamalara yer verilmesiydi. web site içerisindeki bazı yazılı kartpostalların Garabed Kirkor Solakian’a ait olma ihtimali büyüktür.
Bu eski bina sanki, bugünlerde hiç değil… Sanki, eski görkemli günlerinin hülyasını bir sıtma nöbetinin anlatılmaz ateşli hazlarında sayıklar gibi…”
Fotoğrafhanenin üstten camlı ve siyah perdeli bir stüdyosu vardı ve stüdyoda değişik avrupai mobilya, perde gibi aksesuarlar kullanılıyordu. Solakian cam negatif kullanarak, hatıra, vesikalık, resmi açılış ve tören fotoğrafları ve Konya’nın tarihi eserlerini, kamu yapılarını, Çarşı, Pazar ve insan fotoğraflarından oluşan ve bazıları renklendirilmiş 100’e yakın ve karpostallar çekmişti.
Tevfik Ceylani Evi ve Yeni Sinema’dan sonra Hayat Apartmanına kadar olan sırada bahçe içerisindeki eski Belediye Başkanlarından Muhsin Faik Dündar’a ait iki küçük bina yıkılarak yeri Sinemacı Tevfik Ceylani’ye satılmış ve o araziye önce üst katı Şehir Lokali daha sonra da Gençler Birliği olarak kullanılan, zemin katı dükkanlardan oluşan iki katlı bir bina yapılmıştı. O dükkanlardan birisinde bulunan Nevzat Torunoğlu’nun Torunoğlu Büfesi’ni ve çocukluğumda gidip, ilk kez bize çAlright değişik gelen muzlu süt içtiğimizi hatırlarım.
“Babalık”,19 Ağustos 1928’de Konya Maarif Müdürlüğü’nün ilk kez yapacağı yeni harf kursu duyurusu yapmış, ayrıca Muallimler Birliği, Cumhuriyet Halk Fırkası, Türk Ocağı ve Tıp Birliği’nin yeni harflerle ilgili açtıkları kurs ilanları da “Babalık” sayfalarında yayınlanmıştı.
“...Gece muharip örgütünün yöneticileri, Süleymaniye’deki güvenli evde buluştular. Binbaşı Ekrem çok sıkıntılı görünüyordu, hemen içini döktü: ‘Şimdiye kadar kim Ankara’dan çağrı aldıysa, derhal Anadolu’ya hareket etti.
Bir kaynakta 1914-1917 yılları arasında Konya’da eserler veren Mimar Muzaffer Bey’in Sanayi-i Nefise Mektebi için de çalıştığını okumuştum, yapılan bu değişikliklerin I. Ulusal Mimarlık akımı çizgisine uygunluğu nedeniyle ona ait olduğuna dair düşüncelerim var.
Giritli Eczacı Mustafa Cevdet Yarsal, orta ve lise tahsilini Selanik ve İzmir’de yapmış, 1905 yılında da Şam Üniversitesi Tıp Fakültesi Eczacılık Bölümüne girerek 1909 tarihinde mezun olmuştu. Mezuniyetinden sonra bir süre Beyrut’ta Nisa Hastanesinde Eczacı olarak çalışan, Birinci Dünya savaşı sonrasında Konya’ya yerleşen Mustafa Cevdet Yarsal, Milli Mücadele zamanlarında cephe gerisindeki değerli hizmetleri nedeniyle İstiklal Madalyası ile de taltif edilmişti. Konya’da Türk Ezcacılar Birliği’nin kuruluşunda da ilk müteşebbisler arasında bulunmuştu. Ne kendisinin ne de kızkardeşlerinin çocukları olmadığı için büyük bir ihtimalle bu ikiz evler vefatları sonrasında hazineye intikal etmişti.